Fiziksel kaynaklı değil de duygusal kaynaklı olarak yemeğe duygusal yeme denir.
Duygusal yeme yapan kişi duygularının farkında değildir.
Canını sıkan, onda çeşitli duyguların alevlenmesine, kabarmasına sebep olan durumlarla karşı karşıya kaldığında, o düşüncelerle ilgilenmek yerine doğrudan onları bastırmaya ve geçiştirmeye çalışır.
Kaygı, can sıkıntısı, öfke, üzüntü, yalnızlık, kronik stres duygusal yemenin kullanıldığı bazı duygulardır. Bu duyguları yaşadığımız zaman yiyecekleri kullanmayı zaman içerisinde öğreniriz. Bunda çevremiz ve izlediğimiz dizi/filmler çok önemli bir yer kaplar.
Örneğin sınav stresi yaşayan bir öğrenciye sürekli yemek servis etmek, dizilerde gördüğümüz sevgilisinden ayrılan bir kadının çikolata kavanozunu kaşıklaması gibi durumlar bize duyguların bu şekilde bastırılabileceği düşüncesini pekiştirir.
Ama yiyecekler bu duyguları iyileştirmez. Tam tersi sorunların katlanmasına sebep olur.
Duygusal kaynaklı yaşanan sorunun yanında bir de aşırı yemenin verdiği huzursuzluk hissiyle baş etmek durumunda kalınır.
Duygusal olarak yemek yeme isteği ani olarak gelir ve spesifik bir yiyecek odaktadır. Duygusal açlık anlık olarak bir ihtiyacı karşılar. Sizi o anda rahatlatır ve iyi hissettirir. ‘Çikolata krizleri’, ‘tatlı krizleri ‘ bunlara örnek olarak verilebilir.
Duygusal yemenin belirli çeşitleri vardır;
1) Rahatlamak İçin Yemek;
Kişi sinirli, stresli huzursuz olduğu durumlarda rahatlama amacıyla yemeğe yönelebiliyor. Bunun tabi ki bir sebebi var. Yemek yemek vücudumuzda parasempatik sinir aktivasyonunu sağlar yani dinlen ve sindir modudur.
Stresli durumdayken sempatik sinir aktivasyonu devreye girer yani savaş ve kaç tepkisi. Bu aktivasyon hakimken vücudumuz sakinleşip, rahatlamak için parasempatik aktivasyona ihtiyaç duyar. Sakinleşmek için de en kolay yol olan yiyecekler seçilir. Bu durumda özellikle bol yağlı ve şekerli yiyeceklere olan ilgi artar.
Bu gibi durumlarda yemeği kullanmamak için farklı aktiviteler bulmak işe yarayabilir. Örneğin derin nefes vermek, ılık bir duş almak, yürüyüşe çıkmak veya sizi dinlendiren farklı aktiviteler işe yarayabilir. Böylece sakinleşmek için yiyeceklere yönelmeyi engelleyebilirsiniz.
2) Dikkat Dağıtma Amacıyla Yemek:
Burada mesele bedende değil de daha çok kafanın içerisindedir. Herhangi bir şeye canınız sıkıldığında, yiyeceklerle oyalanma durumudur. Bu bir yeme bozukluğu değil, sıkıntıyla ya da endişeyle, başa çıkmayı bilmemekle alakalı bir problemdir. Bazen kişi hiç düşünmemek için bile yiyeceğe yönelebilir. Bu problemle başa çıkmak için; öncelikle zihnimizde olan bitenleri fark etmek, daha sonra dikkatimizi başka yönlere yönlendirmek gereklidir. Böylelikle sıkıntıdan uzaklaşmak için yiyeceğe ihtiyacımız kalmayacaktır.
3) Uyuşturma Amacıyla Yemek:
Çok fazla miktarda yiyeceği bir anda çok hızlı miktarda tıkıştırırcasına yiyorsa kişi kendini uyuşturmak için yemeği seçiyordur. Bu kişiler yerken oto pilottadırlar, ne kendilerini ne de çevrelerinin farkında değildirler. Kişiyi hayatında rahatsız eden öyle bir durum vardır ki, benliğini deneyimlemek istemiyor ve kaçmaya çalışıyordur adeta. Tabiri caizse kendini yiyeceklerin içinde kaybetmek istiyordur. Bu durumda kişinin mutlaka bir ruh sağlığı çalışanıyla görüşmesi gerekir. Yiyecekleri kullanmak kısa süreli çözüm olacaktır. Kalıcı çözüm için kişinin içinde bulunduğu psikolojik durumun çözülmesi gerekir.
4) Cezalandırma Amacıyla Yemek:
Kişi kendini cezalandırma düşüncesiyle yemek yiyor olabilir. Karnı ağrıyana kadar yemek yer çünkü yiyeceklerden keyif almayı ve kilo vermeyi hak etmediklerini düşünürler. Cezalandırılmayla ilgili geçmişiniz varsa, cezalandırılmanız gerektiğine inanıyorsanız, yiyecekleri kullanabilirsiniz. Burada bu inançla ilgili çalışmak faydalı olacaktır.
5) Sıkıntıdan Dolayı Yemek:
Duygusal yemenin en çok sebebi sıkıntıdan yemektir.
Sıkıntı, uyaran eksikliğidir. Herhangi bir tatmin edecek uyaran olmadığında kişi sıkıntıdan yemeği kullanıyor olabilir. Sıkılma durumunda uyaranlarınızı tatmin edebilmek için zihinsel, duyusal, bedensel seçenekler kullanılabilir. Tat ve çiğneme bu seçeneklerden yalnızca biridir ama elimizin altında kolay bir seçenek gibi durduğu için yiyeceklerin kullanılma ihtimali artar. Sıkıntı duygusuyla başa çıkmak için farklı uyaranlar bulunabilir. Bunun için başa çıkma kaynaklarının yemekten daha fazla olması gerekir.
Her zaman duygusal yeme yapmamalıyım diye düşünmek pek ulaşılabilir bir hedef değildir. Herkes bazen rahatlamak için yiyecekleri kullanabilir böyle bir durum olduğunda asla kendinizi suçlamayın. Bu normal bir insansınız anlamına gelir. Sadece her zaman başa çıkma stratejisi olarak yiyecekler kullanıldığında daha büyük sıkıntılara neden olur. Duygularla yüzleşip farklı başa çıkma stratejileri geliştirmek bu noktada işe yarayacaktır.
Hangi durumlarda duygusal yeme yapıyorum, hangi durumda ne düşünüyorum? Ne hissettiğim için yiyorum? bunları fark ettiğinizde kendinizi daha iyi tanıyacaksınız.
Comments