top of page

PKOS'DA EN ÇOK SORULAN SORULAR


Yeni bir haftadan merhaba,

Umarım iyisinizdir.

Bu hafta pkos hakkında en çok sorulan soruları cevaplayacağım. Böylece kafanızdaki sorulara cevap bulabilirsiniz.



Polikistik Over Sendromu (Pkos) Nedir?


Polikistik Over Sendromu veya PCOS, dünyada yaklaşık 10 milyon insanı etkileyen bir durumdur. Nerdeyse her 5 kadından biri PKOS’a sahiptir. O yüzden kendinizi yalnız hissetmeyin.


Bu sendromun tam olarak neden geliştiği bilinmemektedir, ancak genetik ve çevresel faktörlerin PKOS gelişiminde rol oynadığına inanılmaktadır. Ailede başka bireylerde pkos görülmesi, anne karnında yüksek androjen hormonlarına maruz kalınması Pkos gelişme riskini arttırdığı bilinmektedir.


Vücudu fiziksel ve duygusal olarak etkileyebilecek bir dizi semptomdan sorumludur.

Pkos’lu kişilerin %40-80’i fazla kilolu olduğu bilinmektedir ama hiç kilo problemi yaşamayanlar da vardır.

İsmine rağmen birçok insanın yumurtalıklarında kist yoktur. Cümlede kist sözcüğünün bile geçmesi sizi korkutmuş olabilir ama korkmayın gerçek bir kistten söz etmiyoruz.



PKOS’ta Hangi Hormonlar Etkili?


Androjenler:

Tüm kadınlar androjen üretir (erkeklik hormonları), ancak PKOS'lu kadınlarda genellikle daha yüksek androjen seviyeleri vardır.

Aşırı androjen düzeyleri; akne, istenmeyen tüyler, saç dökülmesi ve düzensiz regl dönemleri gibi bir dizi olumsuz semptomlara neden olur. Tabi bu semptomlar kadınların hayat kalitesini ciddi oranda etkiler.


İnsülin;

Bu hormon, yediğimiz yiyecekleri vücudun enerji olarak kullanabilmesi için hücrelere glikoz (kan şekeri) taşır.

PKOS'ta vücut insüline olması gerektiği kadar duyarlı değildir. Bu, yüksek kan şekeri seviyelerine yol açabilir ve vücudun daha fazla insülin yapmasına neden olabilir. Çok fazla insüline sahip olmak vücudun daha fazla androjen yapmasına neden olur.


Progesteron;

PKOS'ta progesteron eksikliği düzensiz regl dönemlerine neden olur.



PKOS BELİRTİLERİ


PKOS'un İlk Belirtileri Nelerdir?

Polikistik over sendromu (PKOS), üreme çağındaki kadınlarda yaygın olarak görülen hormonal bir bozukluktur. PKOS semptomları ergenlikten kısa bir süre sonra başlayabilir, ancak daha sonraki gençlik yıllarında ve erken yetişkinlik döneminde de gelişebilir.


Semptomlar başka nedenlere bağlanabileceğinden veya fark edilmeyeceğinden, PCOS bir süre teşhis edilmeyebilir. Teşhis için Rotterdam Kriterleri kullanılmaktadır.

Genellikle, bu üç belirtiden ikisini yaşadığınızda PKOS teşhisi konulur:

1)Düzensiz Regl Dönemleri:

PKOS'lu kişilerde genellikle düzenli yumurtlamama nedeniyle düzensiz veya adet gecikmesi olur. Seyrek olarak regl olmak, PKOS'un ortak bir işaretidir.

Dönemler arasında 35 günden fazla olması ve yılda dokuzdan daha az regl olmak örnek verilebilir. Diğer kadınlar da anormal derecede ağır dönemlerden muzdariptir.

2) Polikistik Yumurtalıklar:

Doktor muayenesi ve ultrason görüntüsü sonucunda yumurtalıklarda kistik görüntülerin olması.

3) Androjen Hormonları Yüksekliği:

Yüksek erkek hormonu seviyeleri, aşırı yüz ve vücut kılları (hirsutizm) ve bazen şiddetli akne, bel bölgesinde yağlanma ve erkek tipi kellik gibi fiziksel belirtilere neden olabilir.


BU 3 durumdan en az 2 si bulunuyorsa pkos teşhisi konulur. Teşhis için mutlaka doktora gitmelisiniz. Kendi kendinize teşhis koymayın lütfen.


Diğer semptomlar şunları içerir:

Kilo artışı yaşamak:

PKOS'lu kişilerin yaklaşık yarısında kilo problemi gözlenir, diğer kişilere göre kilo vermeleri de daha zordur.

Bunun altında yatan kök neden genellikle insülin direnci ya da insülin duyarlılığının bozulmasıdır.

İnsulin duyarlılığını artırmak için beslenme, egzersiz, uyku ve kilo kaybıy gibi konularda adımlar atmak gerekir.

Pkos kilo almayı kolaylaştıran bir durum ve maalesef kilo aldıkça da semptomlar kötüleşiyor bu yüzden kilo kontrolünün sağlanması ve insülin direncine uygun beslenme ve yaşam tarzı büyük önem taşıyor.


Tükenmişlik Hissi:

PKOS'lu birçok kişi artan yorgunluk ve düşük enerjilidir.. Yetersiz uyku gibi ilgili sorunlar yorgunluk hissine katkıda bulunabilir.


Tüylenme (Hirsutizm):

Aşırı tüy büyümesinden etkilenen alanlar yüz, kollar, sırt, göğüs, ayak parmakları ve karın olabilir. PKOS ile ilgili hirsutizm, androjenlerdeki hormonal değişikliklerden kaynaklanır.


Saç dökülmesi:

PKOS'a bağlı saç dökülmesi orta yaşta artabilir.


Kısırlık Yaşanması:

PKOS, kadınlarda kısırlığının önde gelen bir nedenidir. Ancak PKOS'lu her kadın aynı değildir. Bazı insanlar doğurganlık tedavilerinin yardımına ihtiyaç duysa da, diğerleri doğal olarak gebe kalabilir. Hormonlarınızı yönetebildiğiniz taktirde bu durumdan korkmayın.

Gebe kalmakta zorlanan kadınlarda birincil tavsiye vücut ağırlığının %5-10’unu kaybetmesi önerilir. Böylece semptomlar hafifler ve hamile kalınması kolaylaşır.


Akne:

Androjenlerle ilgili hormonal değişiklikler akne sorunlarına yol açabilir. Erkek hormonları cildi normalden daha yağlı hale getirebilir ve yüz, göğüs ve sırt gibi bölgelerde sivilcelere neden olabilir.


Cildin koyulaşması:

Kollarınızın veya göğüslerinizin altında veya boynunuzun arkasında kalın, koyu, kadifemsi cilt lekeleri görebilirsiniz. Bunun nedeni de Pkos’tur.


Ruh hali değişimi:

PKOS'a sahip olmak, ruh hali değişimleri, depresyon ve kaygı olasılığını artırabilir. Çünkü hormonlarınızı etkiler.


Uyku sorunları:

PKOS' lu kişiler genellikle uykusuzluk veya kötü uyku gibi sorunları vardır. İyi bir uyku için melatonin ve kortizol gibi hormonların normal düzeylerinde olması gerekmektedir.

Örneğin geç vakitlerde uykuya dalabilmek için melatoninin yüksek kortizolün düşük. Sabah da dinç olarak kalkabilmek için kortizolün yüksek, melatonin düşük olması gerekir.

Bu denge sağlanmadığında uyandıktan sonra kendinizi dinlenmiş hissedemezsiniz. Ayrıca uykuya dalmakta zorluk çekebilirsiniz.


Depresyon:

Hem hormonal değişiklikler hem de istenmeyen tüylenme gibi belirtiler duygularınızı olumsuz etkileyebilir. PKOS'lu birçok kişi depresyon ve anksiyeteye diğer kişilere göre daha yatkındır.


Herkesin yaşadığı tecrübe farklı olabilir. Bu yüzden Semptomları genelleştirmek doğru değildir.


PKOS'UN TEDAVİSİ VAR MI?

Pkos’u tam olarak iyileştiren bir tedavisi bulunmuyor, ancak PKOS semptomlarını azaltmanın/ ortadan kaldırmanın ve daha iyi hissetmenin birçok yolu var.

Kullanılan ilaç tedavileri, Pkos’un kötüleşmesini engellemek ve semptomların kontrol atında tutulmasını amaçlar.

Doktorunuz adet düzensizliği, akne, tüylenme ve yüksek kan şekeri gibi semptomları tedavi edebilen farklı ilaçlar önerebilir. Bunları kullanmak doktorunuzla beraber sizin vereceğiniz bir karardır.

Ama ilaç tedavileri çoğunlukla kısa dönemde işe yarar. Uzun vadede bu olumsuz semptomların tekrar tekrar nüksetmemesi için hayat tarzı değişiklikleri şarttır.


İlaç tedavilerinin dışında Fazla kilonun %5 kadar azını kaybetmek, kadınların daha düzenli yumurtlamasına ve diğer PKOS semptomlarını azaltmasına yardımcı olabilir. Bunu yapmanın ideal yolu beslenme ve egzersizdir.


Fazla kiloları vermenin ve onu uzak tutmanın zor olduğunu hissedebilirsiniz, ancak çabanıza devam etmek önemlidir.

Diğerlerine göre daha sağlıklı bir yaşam tarzı sizi zaman zaman zorlayabilir ama bugün hayatınıza kattığınız her olumlu alışkanlığın ileride yaşayabilecek olduğunuz hastalıkların önüne geçtiğini her zaman hatırlayın.


Peki Ne Yapmalıyım?


1) Beslenme:

Pkos’un kök nedeni, İnsulin Direnci, İnflmasyon ve adrenal disfonksiyon olabilir. Bu kök nedenlere uygun bir beslenme ve hayat tarzı değişiklikleri yapılmalı.


Bunun dışında Pkos’lu bireylerin kan şekeri seviyelerini dengede tutması önemlidir. Bunun için dengeli ve düzenli beslenme, düşük glisemik indeksli beslenme önerilir.

Yani kan şekerini hızlı bir şekilde yüksekten yiyecekler yerine, daha yavaş kan şekeri salınımı sağlayan yiyecekler yenilmeli.


Örneğin: pilav, makarna gibi yiyecekleri tek başına tüketirseniz kan şekeri hızlı bir şekilde artar bunun yerine miktarı azaltılıp yanına sebze ve bir protein kaynağı eklerseniz kan şekeri yükselme hızınız azalır.


Beslenmede sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturulmalı ama yasaklayıcı uygulamalar doğru değildir.


Peki neden?

Pkoslu bireyler normal popülasyona göre aşırı yeme, tıkanırcasına yeme, kaçırarak, gizli gizli yeme davranışları çok daha fazla görülüyor. Bu tarz kısıtlama ve yasaklama yaklaşımları anormal yeme davranışlarını ortaya çıkarma ihtimalini artırıyor. Bu yasaklama psikolojisinden uzak durun.

2)Egzersiz:

Düzenli yapılan egzersiz kilo vermekten bağımsız olarak semptomları azaltmaya yardımcı olur. En önemli etkisi insülin metabolizmasını iyileştirir ve ruhsal sağlığı pozitif olarak etkiler.

Ki bu durumlar pkos’lu kadınların en büyük ihtiyacıdır.

Pkos’ta genellikle yavaş yapılan ağırlık egzersizleri önerilir. Bunların dışında yüzme, yürüyüş gibi egzersizleri hayatınıza katın. En önemlisi de sevdiğiniz, yapmaktan keyif aldığınız bir egzersizi bulun ve bunu sürdürün.



Androjen Hormonları Nasıl Düşürebilirim?

Androjen hormonları kanda iki şekilde bulunuyor, biri serbest testesteron diğeri, SHBG formunda. Özellikle SHBG formu semptom artışına neden olmaktadır.

Kişide kilo arttıkça testesteron miktarı artıyor ve dolayısıyla semptomlarda artış görülüyor.

İkinci olarak da insulin direnci artış görülmesi de androjen hormonlarını artıran bir faktör o yüzden insulin metabolizmasını olumlu bir şekilde etkileyecek beslenme tarzı önemlidir.


Bu haftanın da sonuna geldik.

Bu yazıda Pkos’un ne olduğunu ve neler yapmanız gerektiğinizi konuştuk.

Size hediye olarak haftalık bir çizelge hediye ediyorum. Bu çizelgeyi çıktı alarak kullanabilirsiniz. Bir yerlerden başlamak istiyor ama ne yapacağınızı bilmiyorsanız, bu sizin için bir adım olsun.




Sevgiler

Haftaya Görüşmek Üzere


283 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page